DAMAR YUMAKLARI (VASKÜLER MALFORMASYONLAR

Normal dolaşım sistemi seyrinde atar damarlar besleyecekleri organa kadar kanı götürdükten sonra kılcal damarlar düzeyinde bırakır ve sonrasında toplar damarlar dokulardan gelen kanı alarak tekrar kalbe götürürler. Bu aşamadaki herhangi bir düzeyde atar damarlar ve toplar damarlar arasında olmaması gereken bağlantılar ve genişlemelerin olması damar yumaklarının oluşmasına yol açmaktadır.

Damar yumakları çoğu doğuştan var olmakta ve zamanla büyümektedir. Bazı hastalarda bu tür lezyonların ortaya çıkışında travma hikayesi olabilir. Yerleştiği organa ve bölgeye göre işlev bozukluklarına yol açabilmektedir. Kol ve bacaklarda yerleştiğinde renk değişikliklerine, şişliklere, hareket kısıtlılıklarına, kozmetik problemlere yol açabilmektedir. İleri dönemlerde yeterli kan gitmesini engelleyerek çeşitli düzeylerde yara ve kangren oluşumuna ve uzuv kaybına yol açabilmektedir.

Tanıda ilk olarak ultrason kullanılmakta ancak ikinci basamakta MR ve anjiografi gibi tetkikler ile damar yumaklarının tipleri ve uzanımları belirlenmektedir.

Bu hastalıkların tedavisinde eskiden cerrahi olarak çıkarılma uygulanmaktaydı ama çoğu hastada tam olarak çıkarılma mümkün olamamakta ve damar yumakları yanında normal dokunun da çıkarılması gerekliliği nedeniyle komplikasyon riski artmakta ve uzuvlarda işlev kaybı gelişebilmektedir. Ayrıca çok kanlanan damar yumaklarında kanama cerrahi olarak kontrol edilememektedir.

Bölümümüzde bu hastalıkların tedavisinde cerrahi kesiler olmadan yine kapalı anjiografik yöntemlerle anormal bağlantıları kapatacak embolizan dediğimiz tıkayıcı maddeler (sıvı kapatıcılar, sarmal kapatıcılar) kullanılmaktadır. Bazı vakalarda bu tür damar yumaklarının tedavileri çoklu seanslarla mümkün olabilmektedir. Bu tür hastalıkların tedavileri başka bölümlerin katılımıyla multidisipliner bir şekilde yapılmaktadır.